Kalkar Devler Ligi var diye ona nazaran takım yapalım, yıldızları da getirelim derseniz. Finansal olarak önemli olumsuzluğun içine girersiniz. Şampiyonlar Ligi’nde Play-Off oynayacağız mevcut durumda. İnşallah oradan kümelere gideriz. Şayet olmazsa Avrupa Ligi’nde kümelere gidiyorsunuz. Yani baştan 2 başka ligde uğraş edeceksiniz. 2 farklı kulvarı kaldıracak bir takımınız olmalı. Yıldız oyuncu konusunda Hamsik farklı figürdü. O ayarda ve o maliyette her vakit karşılaşamayabilirsiniz. Karakterinden, performansından ve profesyonelliğinden emin olarak biz Hamsik’i transfer ettik.Bu tarihi başarıyı nasıl özetlersiniz ve sonrası için neler söylersiniz?Ahmet Ağaoğlu 2018’in Nisan ayında Trabzonspor Lideri olduğunda 100’ün üstünde haciz kararı, FIFA’da 32 oyuncu evrakı, menajer alacakları ve ileriye dönük tüm gelirleri temlik edilmiş bir Trabzonspor’u teslim aldı… ‘3 sene sabredin’ dedi, çok önemli emekler verildi ve yıllardır hasretle beklenen o şampiyonluk geldi. Bordo-Mavili topluluk 30 Nisan’daki Antalyaspor maçından beri tarihi zaferi doyasıya kutluyor, yalnızca statlar değil, meydanlar, sokaklar dolup taşıyor.
Yalnızca Türkiye’de değil, dünya basınında dahi Trabzonspor’un coşkusu konuşuluyor… Ve elbette en çok onun diyecekleri merak ediliyor. Trabzonspor’un 1 numarası Ahmet Ağaoğlu İstanbul’daki meskeninin kapılarını FANATİK’e açtı, Trabzonspor Editörümüz Safa Can Konuksever sordu, Lider yanıtladı. İşte “Şampiyonluğa yüzde 100 inanarak yola çıktık” diyen Ağaoğlu’nun çok özel açıklamaları…
Vazifeye birinci geldiğinizde “3 yıl verin, 4. sene bizi alkışlayacaksınız” dediniz ve yaptınız. Bu kelamı verirken neyi hesapladınız ve sözünüzü tutmuş olmanın rahatlığı nasıl bir his?
Kulübü teslim aldığımızda nelerle karşılaşacağımızı bilerek geldik. Sportif, idari ve ekonomik manada tüm duruma hakimdik. Tüm sorunların ortadan kalkması için gerekli mühlet 3-4 yıldı bana nazaran. O denli de oldu. Şampiyonluğa oynayacak yapıya kavuştuk. Aslında hesapta pandemi yoktu. Bize ve tüm kadrolara hem finansal hem sportif manada çok ivme kaybettirdi. Mesela galibiyete 800 bin Euro alıyorduk ligde, 180 bin Euro’ya düştü. 2019’da eser satışlarını 3’e katlamıştık. Seyirci hasılatı yeterli noktadaydı, ortalama 30-32 bindi. Şayet pandemi süreci olmasaydı tahminen bugün yaşadığımız memnunluğu daha erkene bile çekebilirdik. Olsun, nihayetinde kelamımızı tutmanın rahatlığı var. Lakin önümüzdeki 1-2 sene çok da rahat olmayacak idare bazında. Zira yalnızca futbol değil, tüm kesimlerin toparlanması kolay değil. Bunun farkındayız. Kelamımızı tutmanın dışında bir rahatlama asla yok.
‘Kıyaslanamayacak bir sevinç yaşadım’
Açıklamalarınızda daima sakin ve sabırlı demeçler verdiniz lakin içten içe ‘galiba oluyoruz’ diye ne vakit söylediniz?
9. haftadan sonra (3-1 kazanılan Fenerbahçe maçı) planladığımız üzere gidiyoruz, inşallah bir aksilik olmayacak dedim. Şubat ayının 2. haftasından sonra ise bu iş tamam dedim.
Lisana kolay yılların hasreti, kaçan şampiyonluklar, yitirilen hayatlar ve vuslat. Şampiyon olduğunuzdaki hisleriniz nasıldı? Bu sevinci, hayatınızdaki en keyifli olduğunuz hangi anlarla kıyaslayabilirsiniz?
Topluluk çok acı çekti ve bize çok acı çektirdiler. Çok hakkımız yendi. Ben inançlı bir beşerim. Bu kadar insanın hakkına göz diktiğiniz yerde, Allah bunun hesabını gün gelir sorar. Lakin Allah bunun hesabını soracak diye sizin bir köşede beklemeniz gerçekçi yaklaşım olmaz. İntihar edenler oldu, maça giderken hayatını kaybedenler oldu, bizi şampiyon yapmayacaklar diye Eskişehir maçından sonra kalp krizi geçiren Mustafa ağabeyimiz var. Şampiyonluktan sonra 7 mezarı ziyaret ettim, daha da edeceğim. Çok göz yaşı döktük. Acıları en derinden yaşadığımız günlerin birinde “Allah’ım bana bir gün bu kadronun şampiyonluğunda hisse sahibi olmayı nasip et” diye temennide bulunmuştum. Bu dileğimin gerçekleşmesinin memnunluğu anlatılamaz. Yıllardır resmi olarak kupanın havaya kalkmasını bekleyen milyonlarca insanın beklentisine, bize vermiş oldukları dayanağa ve ortadan yıllar geçmesine karşın içlerinde sönmeyen o Trabzonspor sevgisine karşılığını vermiş olmanın yarattığı memnunluk, evlendiğiniz gün yahut çocuğunuzun doğduğu günle kıyaslamak ne kadar yanlışsız bilmiyorum. Onlar sizi ve ailenizi ilgilendiren şeyler. Lakin milyonları keyifli etmenin sevinci isimlendirilemez, teraziye koyulamaz, ölçülemez. Bunun karşılığı yok.
‘Bazıları çok kıskanıyor!’
Kutlamalar tüm dünyada konuşuldu… Porto taraftarları bile Trabzonspor’u örnek aldı. Kutlamaların bu derece ses getirmesini bekliyor muydunuz?
İçindeki o ateş hiç sönmeyen, çok farklı bir taraftar kitlesine sahibiz. Trabzonspor sevdalıların gruba olan bağlılıkları ve aidiyet hislerinin örneği yok. Hafta sonu 2 günde, birbirine 1200 kilometre uzaklıktaki 2 farklı kentte 120 bin kişi stada taşıyacak yer yüzünde öteki bir grup yok. Fakat 2 gün değil yanılgı yapıyorlar. 20 saat içinde oldu bu. Cumartesi günü 20.00’de başladı kutlamalar, Pazar günü de 16.00’da maç vardı Olimpiyat’ta. Biz Altay maçını nerede oynasak o stat taşacaktı. Şanlıurfa’da da olsa, İzmir’de de olsa… Onun dışında Trabzon’da Antalya maçı sonrası 2 farklı meydanda ve sokaklarda 700 binin üzerinde insan vardı. Büyük bir coşku ve olgunlukla kutlandı. Asla aşırılık olmadı ve tüm dünyada ses getirdi. Bana söylenen, Trabzon’daki kısa görüntü 1.5 milyarın üzerinde izlenmiş tüm dünyada. Yalnızca Avrupa basını değil, pek çok yurt dışındaki kulüp liderinden da tebrikler geliyor. Diğer grup bunu başarsa, ben bile gıptayla hatta kıskanarak bakardım. Ki kimileri çok kıskanıyor görüyorum!
‘Kendi tuzaklarına düştüler!’
‘Biz sustukça onlar daha fazla üzerimize geldiler ve güçlerini tükettik. Kendi işleriyle ilgilenmek yerine daima bizle uğraştıkları için geriye dönüp baktıklarında iş işten geçmişti onlar için’
Dönem boyunca hakemler üzerinden yahut farklı formda sizi öteki tarafa çekmeye çalışanlar oldu. Evvelden Trabzonspor idareleri daima misliyle karşılık vermiştir fakat siz sessiz kaldınız, bu strateji miydi?
Katiyetle bu bir stratejiydi. Bu çeşit tartışmaların içerisine girdiğiniz vakit gücünüzü gereksiz yere farklı bir platformda harcıyorsunuz. Biz sustukça onlar üzerimize geldiler. Kendi gruplarıyla, kendi işleriyle ilgilenmek yerine. O enerjiyi üzerimize gelerek harcadılar. Biz onların güçlerini bitirdik farkında değiller. Bizi tuzağın içine çekmeye çalışıyorlardı lakin o tuzağa kendileri düştüler. Strateji buydu. Biz idare, ekip, kulüp ve topluluk olarak kendi işimize odaklandık ve kusurlarımızı düzeltmeye çalıştık. Biz sessiz kaldıkça daha fazla üzerimize geldiler ve güçlerini tükettik. Kendi işleriyle ilgilenmek yerine daima bizle uğraştıkları için geriye dönüp baktıklarında iş işten geçmişti onlar için.
Pekala Trabzonspor’un müdafaa kalkanı var mı? Fenerbahçe Lideri Ali Koç’un direkt sizi gaye alan açıklamaları için ne söylersiniz?
Hayır şayet bu ligde o denli şampiyon olunuyorsa, o vakit dönüp kendilerinin çok önemli hesap vermeleri gerekiyor geçmişle alakalı muvaffakiyetleri için. Ben hiçbir şey demiyorum kendisine. Kulüpler Birliği konusunda da masa orada, sandalye orada. İsteyen gelir oturur.
AHMET AĞAOĞLU’NUN ENLERİ!
En heyecanlandığı maç?
Çabucak her maçta çok heyecanlanıyorum fakat aşikâr etmiyorum.
En memnun olduğu an?
Antalyaspor’la oynadığımız şampiyonluk maçı, hakemin bitiş düdüğü ve o coşku patlaması.
Şampiyonluğa en çok inandığımız maç?
Maç olarak değil de Şubat ayının ikinci haftası biz bu işi bitirdik dedim.
Şampiyonluğu en çok kim görsün isterdiniz?
Bu şampiyonluğu beklerken hayatını kaybeden tüm Trabzonsporlular görsün isterdim.
Bu dönem en üzüldüğünüz olay?
Puan kaybettiğimiz her maça çok üzülüyorum fakat olay olarak Gervinho, Edgar, Peres üzere oyuncularımızın uzun periyodik sakatlıkları.
Bu dönem en zorlandığınız transfer?
Cornelius ve Visca’da çok zorlandık, bonservisleriyle alakalı.
Trabzonspor dışında en beğendiğiniz oyuncu?
Ben oyuncuyu fakat Trabzonspor forması giydiği vakit beğeniyorum.
Avrupa’da en beğendiğiniz futbolcu?
Messi-Ronaldo kıyaslaması çok popülerdi. Ben Messi diyorum.
KEŞKE EN BAŞTA AVCI OLSAYDI!
‘Men cezası her şeyi değiştirdi’
Abdullah Avcı için keşke daha evvel gelseydi diyor musunuz?
2019-2020’de Türkiye Kupası’nın çabucak akabinde mevcut kadroyu koruyup, üzerine destek yapma niyetimiz vardı. Ve Abdullah Avcı bu planlamanın içerisindeydi. Lakin geçmiş periyotla alakalı UEFA’dan men cezası alınca her şey alt üst oldu. Ancak ortadan 8 hafta geçtikten sonra hoca vazifeye geldi. Keşke biz birinci misyona geldiğimizde, bu yapılanmanın içerisinde Abdullah Avcı olsaydı yani 2018-2019 döneminde. Keşke o devir imkanlar ve kaideler elverseydi. Lakin o periyot kulüp uçurumun kenarındaydı. 6 aydır maaşlar ödenmiyordu. Sonuç olarak istikrarın artık oturması lazım. İdare istikrarı demiyorum. Lider gelsin 10 sene kalsın değil. Sportif istikrar ve idari manada aşikâr bir yapı oluşmalı. Zira daima hoca değiştirmek size 1-2 yıl kaybettirir.
Avcı yükümüzü hafifletti
İstikrar demişken, hocanın 1 yıl kontratı kaldı. Ne vakit Abdullah Avcı ile uzatacaksınız ve kaç yıllık olacak?
Bu tıp şeyler genelde idarelerin vazife müddetleriyle sonludur. Hocamızla konuşuyoruz, çok yakın vakitte olacak. Abdullah hoca geldiğinden beri idare olarak bizim işimizi çok rahatlattı. Üzerine almış olduğu yük ve sorumluluklarla, sportif taraf için bize hiç güç harcatmadı. Takım ahengi, teknik hususlar, grubun ruhsal idaresi, planlamalar. Düşünsenize lige başlarken önünüze transfer listesi gelse, çok sıkışık süreçte sağlıklı bir şey yapma talihiniz çok az. Bir hoca düşünün ki gereksinimi olan oyuncuların yahut ayrılacakların listesini dönem bitmeden 2-3 ay evvel veriyor. Sizin de idare olarak önünüzde önemli vakit oluyor. Şampiyonluk sürecinde de birbirimizi karşılıklı halde motive ettik. Biz de hocaya verdiğimiz kelamları yerine getirmek için elimizden geleni yaptık. ‘Hoca kimi istediyse, idare ikiletmeden yerine getirdi’ deniyor. Taleplerinin tamamına yakın kısmını karşıladık. Lakin hoca bizden asla karşılayamayacağımız talepte bulunmadı. Bütçeyi biliyor, ekonomik yapımızı biliyor. Kulüp içi maaş istikrarında çok hassas zati. Bizden asla 10-15 milyon Euro bonservisi olan oyuncu talebinde bulunmadı. Sportif manada ekonomik yöneticilik misyonunu de üstlenmiş bir isim Abdullah Avcı. Hatta geçtiğimiz periyot hocanın listesindeki bir oyuncuyla uzun mühlet pazarlık ettik. Bonservisi ve oyuncu maaşını söyledik, altına çekemiyoruz dedik. “Çok büyük para Liderim, gereği yok. Alternatifleri var” dedi.
‘Rakiplerle farkın sebebi…’
Spor kamuoyunda “Rakipleri çok berbat olduğu için Trabzonspor rahat şampiyon oldu” diyenler var. Onlar makus diye mi siz şampiyon oldunuz yoksa siz âlâ olduğunuz için mi onlar yarıştan erken koptu?
Onların neden yarıştan koptuğunu âlâ tahlil etmek lazım. Bana kalırsa bir ölçüde 2018-2019’a kadar yaşadığımız külfetleri bu yıllarda yaşamış olmaları büyük etken. Başka taraftan, anlamaları lazım. Şubat-Mart ayında planlama yaptık. Her şeyimiz hazırdı, transferler 1-2 oyuncu hariç kamptaydı. Biz hazırlık maçı oynarken, hocası muhakkak olmayan kadrolar vardı. Hocanız aşikâr değil, transfer yapıyorsunuz. Ligin ikinci, üçüncü maçı oynanıyor hâlâ anahtar oyuncuları takımınıza katamamışsınız. Rakipler zayıftı kısmına katılmıyorum. Bana nazaran lig zorluydu. Lakin her sene baştan favori gösterilen grupların lig başlamadan yaşadıklarını yeterli tahlil etmesi lazım. Biz lige eksiksiz girdik ve fark bu türlü oluştu.
Zafer sarhoşluğu çöküntü getirir
Şampiyonluktan sonra ‘Daha yeni başlıyoruz’ dediniz. Trabzonspor ligi domine edecek mi? Trabzonspor’un ve Abdullah Avcı’nın Türk Futbolu’ndan alacağı bitti mi?
Alacağı tahsil ettik, iş bitti diye bir şey yok. Futbolda dün yok. Her vakit yarın var. Taraftar her vakit en güzelini bekler. Gelmiş olduğunuz noktanın bir adım ötesine gitmediğiniz takdirde verilen gayretlerin, atılan farkların manası yok. Kelamımızı tuttuk lakin iş bitmiyor ki. Kıymetli olan sürdürülebilir muvaffakiyet. Şampiyon olduk diye dikkat etmezseniz, zafer sarhoşluğu ile hareket ederseniz, Allah korusun çöküntüye girerseniz ve 2-3 yıl toparlayamazsınız. Bizim o denli bir lüksümüz yok. Yük ağırlaşıyor. Artta bıraktığınız lig şampiyonluğu başarısı var. Lakin hem hoca hem de bizim açımızdan işimiz yeni başlıyor. Hani taraftarımız söylediği, ‘O sene bu sene, bundan sonra her sene’ kelamı var. Evet o sene bu yıldı. Bundan sonraki her sene de Trabzonspor o şampiyonluk yarışının içerisinde olacak”
‘20 puan öndeyken bile…’
‘Ama ‘bu sene şampiyonuz’ diye konuştuğunuz vakit orada kimse kusura bakmasın, taraftara hayal satıyorsunuz. Bunu hiç yapmadık, yapmam. Sporun ruhunda bu yok, etik ve ahlak olarak yok. Rakiplerinize karşı uğraş verdiğiniz yerde onlara hürmet duymak zorundasınız. Sevmek zorunda değilsiniz ancak düşmanın da değil. Bu bir spor. Yarışa başlarken de, devam ederken de, bittikten sonra da saygılı olmalısınız. Biz bu saygıyı kaybetmeyeceğiz. Dönem başlarken kendi ortamızda ‘şampiyon olacağız’ diye yola çıktık lakin dışarıya hiç o denli konuşmadık. 20 puan öndeyken bile şampiyonluğu söylem etmek saygısızlık olurdu. Yoksa bunu asla kendimize inanç duymadığımız için söylememezlik yapmadık. Ben dönem boyunca şampiyonluktan asla kuşku duymadım.
Gidilecek çok liman var!
Bu tarihi başarıyı nasıl özetlersiniz ve sonrası için neler söylersiniz?
Bir limandan kalkıp bir limana gideceksiniz. Geminize güveniyorsunuz, geminin kaptanına, çarkçı başına, mürettebatınıza güveniyorsunuz. Hava kaideleri ne olursa olsun bu gemi o limana gidiyor diyorsunuz. Daha gidilecek çok liman var. Yapılacak çok iş var. Trabzonspor taraftarının beklentisi her vakit yüksektir. Sürdürülebilir muvaffakiyet kelamımız vardı. Bunu arka arda gelen şampiyonluklar olarak algılamasın kimse. Olmanız için evvel şampiyonluk için gayret etmeniz lazım, orada olmanız lazım. Trabzonspor artık daima o çabanın içinde olacak. Bu ateş hiç sönmeyecek.
Bu dönem da kampa transferleri yetiştiren bir Trabzonspor mu göreceğiz? Planlama toplantısını aylar evvel yaptınız, takım yapısı nasıl olacak gelecek yıl?
‘3 oyuncuyla anlaşmak üzereyiz’
Biraz daha geniş bir takım ile yola çıkacağız. Yani alternatiflerimiz fazla olacak. Zati 5 tane genç oyuncu devre ortasında almıştık, önümüzdeki dönem için. Ve hocanın aşikâr mevkilerde muhtaçlık duyduğu oyuncular var. Onlarla görüşmeler sürüyor. Mutabakat noktasına geldiğimiz isimler var. Birinci etapta hocanın verdiği 3-4 isim var. Bunların üçüyle görüşmeler devam ediyor. Aşikâr bir noktaya geldik. İddia ediyorum ki kamp başlamadan evvel transferlerin tamamına yakın kısmını gerçekleştireceğiz.
‘Hamsik gibisi kolay değil’
Şampiyonlar Ligi var, Hamsik üzere öteki yıldız transferleri de beklesin mi Trabzonspor taraftarları?
Kalkar Devler Ligi var diye ona nazaran takım yapalım, yıldızları da getirelim derseniz. Finansal olarak önemli olumsuzluğun içine girersiniz. Şampiyonlar Ligi’nde Play-Off oynayacağız mevcut durumda. İnşallah oradan kümelere gideriz. Şayet olmazsa Avrupa Ligi’nde kümelere gidiyorsunuz. Yani baştan 2 farklı ligde gayret edeceksiniz. 2 başka kulvarı kaldıracak bir takımınız olmalı. Yıldız oyuncu konusunda Hamsik farklı figürdü. O ayarda ve o maliyette her vakit karşılaşamayabilirsiniz. Karakterinden, performansından ve profesyonelliğinden emin olarak biz Hamsik’i transfer ettik.
‘35 milyon Euro’yu bulmaz’
Devler Ligi oynayacağınız için bütçe artacak mı? Maliyet açısından niyetiniz nedir?
Fazla bir artış kelam konusu değil. Gidecekler var zira, gelecekler olacak. Benim varsayımım takım maliyeti yüzde 15-20 oranında artar. Şu anda 27 milyon Euro. Yani 35 milyon Euro’ları bulmaz. Bonservis konusunda da sayıları 4-5 seneye bölerek fakat alabiliriz. Cornelius transferinde olduğu üzere. 5 milyon Euro’ya aldık lakin yıllara böldük. Direkt 5 milyon Euro verecek durumda değiliz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK , GDPR ve CCPA kapsamında toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Veri Politikamızı / Aydınlatma Metnimizi inceleyebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
News
